Günümüz dünyasında Şeddâdîler dünya çapında milyonlarca insanın dikkatini çeken bir konudur. İlgisi ve etkisi kişiselden küresel boyuta kadar değişmektedir ve etkisi günlük yaşamın her alanında hissedilmektedir. Zaman ilerledikçe Şeddâdîler bilginin sınırlarını zorlamaya ve toplumda tartışma yaratmaya devam ediyor. Bu bağlamda bu konuyu tam olarak araştırmak, sonuçlarını anlamak ve hayatımıza olan etkisi üzerinde düşünmek zorunludur. Bu makalede, Şeddâdîler'in büyüleyici dünyasına dalacağız, birçok yönünü analiz edeceğiz ve algılarımızı ve eylemlerimizi nasıl etkileyebileceğini keşfedeceğiz.
Şeddadiler (Arapça: شداديون Shaddādīyūn, Azerice: Şəddadilər, Kürtçe: Şeddadiyan), 951-1174 yılları arasında Ermenistan ve Arran'da hüküm sürmüş Kürthanedanı olduğu söylenebilir ancak İbnü'l-Esîr'in hanedan mensupları için Revvâdî nisbesini kullanması bu konuda şüphe uyandırmaktadır çünkü merkezi Tebriz olmak üzere İran’da hüküm süren Revvâdîler aslen Yemenli Arap kabilelerindendir, bu durumda Şeddâdîler’in Divin yöresine geldikten sonra yaptıkları evlilikler sonucu Kürtleştikleri ileri sürülebilir.Kura ile Aras nehirleri arasında bulunmuştur. Büyük Selçuklu hükümdarı Tuğrul Bey bölgeye gelene kadar Kafkasyanın büyük bir bölümünü hakimiyet altına almayı başarmışlardır. Şeddadilerin biri Gence’de, diğeri de Ermenistan’ın antik şehri Dvin’de (Arapçada Dabil) olmak üzere iki başkenti vardı. Şeddadilerin Gence kolunun on yöneticisi oldu. Bu hanedanın hükümdarlığına M.S. 1075’te (H.S. 468) Selçuklu Sultanı Alparslan tarafından son verildi. Hanedanın başka bir kolu, yine
Ermenistan’ın antik şehirlerinden biri olan Ani’de bir süre daha hüküm sürdü. Bu kolun yedi yöneticisi oldu ve bu yöneticiler 71072 ile 1199 arasında hüküm sürdüler.
Önce Divin'de kurulmuş ve Divin dışında Berde, Gence gibi kentleri de hakimiyeti altına almıştır. Şeddadiler ordusu 1020'den itibaren Pakraduni Hanedanlığına ve Hazarlara karşı seferler düzenlemiş. Başlangıçta başarılar elde edebilmiş fakat 1030 yılında başarılı bir seferden geri dönerken Gürcü ve Ermeni kuvvetleriyle karşılaşmış ve ağır bir bozguna uğramış. 1047 ile 1057 yılları arasında Bizans ordusuna karşı savaşmıştır. Bundan sonraki senelerde Şeddadilerin bölgedeki etkisi giderek küçülmüş. 1067'ten itibaren Şeddadiler hanedanıSelçukluların işgaline uğramış ve 1174'e kadar Selçukluya bağımlı bir hanedan olarak devam etmiş.Selçuklulara yaptığı hizmetinden dolayı Ani ve Tiflis kentleri hediye edilmiştir.
Şeddadiler imar ve kültür birçok eser bırakmışlardır. İslam medeniyetine şahitlik eden bu eserler hala varlıklarını muhafaza ediyorlar. Özellikle 18 yıl devletin başında kalan Ebu'l Eşver Şavur döneminde birçok önemli yapılar inşa edilmiştir. Şavur döneminde günümüze kalan en önemli eserler hala Gürcistan müzelerinde segilenen Gence kapılarıdır. Ayrıca Aras nehri üzerinde bulunan Xudafer Köprüsü yine Şeddadi'lerin inşa ettiği yapılar arasındadır.
^Shaddadids, C.E. Bosworth, The Encyclopedia of Islam, Vol.IX, sayfa 169
^Andrew C. S. Peacock, Nomadic Society and the Seljūq Campaigns in Caucasia, sayfa 216
^Caucasica in the History of Mayyāfāriqīn, V. Minorsky, Bulletin of the School of Oriental and African Studies, Cilt 13, No. 1, 1949, Cambridge University Press, sayfa 29