Bu yazımızda son yıllarda ilgi ve tartışma konusu olan Vatandaş Türkçe konuş! konusuna değineceğiz. Vatandaş Türkçe konuş!, uzmanlar ve kamuoyu arasında farklı görüş ve konumların oluşmasına neden olan, son derece önemli bir konudur. Bu makale boyunca Vatandaş Türkçe konuş! ile ilgili tarihsel kökeninden bugünkü sonuçlarına kadar farklı yönleri inceleyeceğiz. Ayrıca, bu önemli konuya kapsamlı ve güncel bir vizyon sunmak amacıyla Vatandaş Türkçe konuş! ile ilgili çeşitli çalışmaları ve yaklaşımları analiz edeceğiz. Hiç şüphesiz Vatandaş Türkçe konuş! kimseyi kayıtsız bırakmayacak bir konudur ve bu nedenle anlayışının ve analizinin derinleştirilmesi büyük önem taşımaktadır.
"Vatandaş, Türkçe konuş!", 13 Ocak 1928'de Türkiye'deki hukuk öğrencilerinin başlattığı, 1930'lar boyunca devam eden ve azınlıkların kendi dillerini konuşmalarını engellemeyi amaçlayan hükûmet destekli kampanya. Kampanya sırasında bazı ilçelerde Türkçe dışında başka bir dil konuşan insanlara çeşitli para cezaları verilmiştir. Bazı yazarlar, kampanyanın Türkiye'deki sosyopolitik Türkleştirme hareketine önemli bir şekilde katkı sunduğunu kabul etmektedir.
Devlet desteği
"Vatandaş, Türkçe konuş!" kampanyasının başlangıcından önce de Türkiye Hükûmeti tarafından Türkçenin halkın tek dili hâline getirilmesi için birçok girişimde bulunulmuştur. 1924 yılındaki bir TBMM toplantısında, Türkçenin zorunlu dil hâline getirilmesi ve Türkçe konuşmayanların para cezasını çarptırılmasını öneren bir yasa teklif edilmiştir. Millet Meclisindeki tartışmalar sürerken Bursa Belediyesi ilk inisiyatifi ele aldı ve kamusal alanlarda Türkçe dışı bir dil konuşanlara para cezası vermeye başlamıştır. Bu uygulama bir yıl sonra Balıkesir ve Bergama'da da uygulanmıştır.
1928'deki "Vatandaş, Türkçe konuş!" kampanyasında vilayet valileri, Türkçeyi ana dili yaparak yabancı lehçelere sahip Türkleri Türk toplumuna dâhil etmeyi teşvik eden Hükûmetin desteğini alarak ülke genelinde Türkçe konuşmayan insanları tutuklattırmaya başlamıştır. 1933'te Mersin'de, Fransızca konuşan İngiliz vatandaşlarının halka açık yerlerde saldırıya uğradığı bildirilmiştir. Daha sonra yüzlerce kişinin toplum içinde Türkçe dışında bir dil konuştuğu için tutuklandığı bildirilmiştir. Belirli bir olayda, M. Chalfoun ve Yahudi bir tüccar, kasabadaki tüccarla Arapça ve Fransızca konuştuğu için tutuklanmıştır. Türkçe dışında bir dil konuştuğu için tutuklanan sanıklar ancak Mersin Belediye Başkanı'nın onları cezaevi ziyaretinde affetmesinin ardından serbest bırakılmıştır.
Ülke genelinde Türkçe dışı dil konuşmayı yasaklayan yeni yasalar çıkarılmaya başlanmıştır. 1936'da Tekirdağ, Lüleburgaz ve Edirne belediyeleri halka açık yerlerde Türkçe olmayan dilleri konuşanlara para cezası vermeyi öngören kararnameler çıkarmıştır. Hemen ardından Diyarbakır, Adana, Ankara ve Kırklareli gibi şehirlerde de benzer kararnameler yayımlanmıştır.
^abcSofos, Umut Özkırımlı & Spyros A. (2008). Tormented by history: nationalism in Greece and Turkey. New York: Columbia University Press. s. 167. ISBN9780231700528.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Aslan, Senem (Nisan 2007). ""Citizen, Speak Turkish!": A Nation in the Making". Nationalism and Ethnic Politics. 13 (2). Routledge, part of the Taylor & Francis Group. ss. 245-272.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Suny, edited by Ronald Grigor. A question of genocide : Armenians and Turks at the end of the Ottoman Empire. Oxford: Oxford University Press. ISBN9780195393743.KB1 bakım: Fazladan yazı: yazar listesi (link)
^Soner, Çağaptay (2006). Otuzlarda Türk Milliyetçiliğinde Irk, Dil ve Etnisite. İstanbul. ss. 25-26.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^abcdeBali, Rifat N. (1999). Cumhuriyet yıllarında Türkiye Yahudileri bir türkleştirme serüveni ; (1923 - 1945) (7. bs. bas.). İstanbul: İletişim. ss. 137-147. ISBN9789754707632.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)